Bizim salondaki koltuk yastıklarının çok güzel bir özelliği var: dikdörtgen prizması şeklindeler. Bu yüzden, kendi başlarına ayakta durabiliyorlar. Ben de onları farklı şekillerde birleştirip, yastıklarla Özgür Emin için farklı mekanlar oluşturuyorum.
Yastıkları kullanarak koltukların arasında köprü yapıyorum. Özgür Emin, köprünün altından emekleyerek geçmeyi çok seviyor. Geçmeden önce, bana gülümsüyor, ona doğru bir adım atınca çığlık atarak köprünün öbür yakasına geçiyor. Tabi ben köprünün altına sığamadığımdan, benden kurtulmuş oluyor. Masanın etrafından dolanarak, onu yakalamaya teşebbüs ediyorum, ama o bu arada çoktan öbür tarafa geçmiş oluyor.
Özgür Emin'in bir başka hoşuna giden yapı: tünel. Bu sefer, çok uzun bir üstü kapalı köprü yapıyorum. Özgür Emin tünelin içinden arabalarını tek tek geçiriyor. Ben de tünelin kapağını açıp arabalarını kaçırmaya çalışıyorum.
Bir de labirent yapıyorum yastıklarla. Köprünün çıkışında, yastıkları uzatarak dolambaçlı bir yol oluşturuyorum. Bunları çok seviyor. Öyle ki, bu yastıkları yerine koymak istediğimizde bazen ağlıyor.
1 Mar 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder