Salı günü her taraf karla kaplanmıştı. Özgür Emin'i alıp, sahile götürdük. Her taraf çok tenha ve güzeldi.
Özgür Emin, karın içinde yürümekten büyük zevk alıyor. Ama henüz kış ayakkabısı yok. Hiçbir ayakkabıyı beğenmiyor. Şu an giydiği ayakkabı yaz ayakkabısı. Kendi ayakkabısını o kadar çok seviyor ki, başka ayakkabıları giymiyor. Ayakları soğusa da, bundan şikayet de etmiyor. Ama geçen sefer, eldivensiz bir şekilde kara çıkmıştık. Bir süre sonra elleri çok üşüdüğünden, ağlamaya başlamıştı. Eldiveni yoktu. Bu yüzden, bir sonraki kara çıkarttığımızda, eldiven yerine çorap giydirdik ellerine. Çok sevdi bunu.
Karın içine ayağını basıyor. Ayağının karın içine batması, çok hoşuna gidiyor. Taş yoldan yürümek yerine, karda bata çıka yürümek istiyor.
28 Oca 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder