Tontişimizin bugünkü maceraları: Tontiş bu sabah kayısı olmaya karar verdi. Bunun için, tontişe kayısı sarısı renkli elbisesini giydirdik ve sonra kayısının tadına baktık. Hiç fena değil, biraz daha olgunlaşırsa tam şekerpare olacak.
Tontiş bu sabah usluydu, Allah'a şükür. Gözlerini bir yere dikiyor, kendi başına hareketler ve sesler çıkarıyor, bacaklarını havaya kaldırıyor, bir de ağzında emziğini tüttürüyor. Değmeyin keyfine. Yanına yatınca, yüzünü bana çeviriyor ve sonra her zaman yaptığı gibi, burnumu yalamaya başlıyor. Çok sever tontişçik, burun yalamayı. Öyle küçük olduğuna kanmamak lazım, dişleri çıksın, anne sütü dışında bir şeyler yemeye başlasın, iyice hırpalayacak bizi.
Genellikle, yüzümü ona yanaştırdığımda, başka yönlere bakmayı tercih ediyordu, fakat bu sabah öyle yapmadı. O da bana baktı. Eliyle de aradabir yüzümü okşuyordu. Gerçi arada elini ağzımın içine de hiç rahatsız olmadan sokuyor, dişlerime ve dilime de dokunuyordu. Kendisi normal insanların rahatsız olduğu tükürük gibi maddelerden hiç rahatsız olmaz. Hatta kendi ayağını bile memnuniyetle yalayabilir. Gerçi el yalamak kadar tadı hoşuna gitmiyor, ama aradabir tadına bakmayı gerekli buluyor yine de.
19 Ağu 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
gecen hafta bu blog'u duydum, o gunden beri heyecanla okuyorum, bizim tontisin maceralarini...
Mert ve Hasrestcim, sizin ilginiz ve sevginiz sayesinde tontis boyle tatli, masallah...
cok ozledim sizleri,
sevgiler
ebru hala
Yorum Gönder